11 Aralık 2018 Salı

CHP ve İKTİDAR DÖNEMİ ESER VE HİZMETLERİ "Derleyen: Araştırmacı-Yazar ARZU KÖK" (1923 - 1949 Arası)

CHP ve İKTİDAR DÖNEMİ ESER VE HİZMETLERİ

Derleyen ve Düzenleyen:
Araştırmacı-Yazar, ARZU KÖK

Cumhurbaşkanı her seferinde: “CHP’nin tek parti diktatörlüğünde ne yapıldı Allah aşkına? CHP’ye soruyorum; Yahu senin bu memlekette dikili bir ağacın mı var? Bu cibiliyetsiz partinin bu ülkeye hiçbir katkısı olmamıştır. CHP iktidarında şu ülkede bir taş üstüne taş kondu mu? Biz bu CHP’nin cemaziyelevvelini (tüm geçmişini) biliriz, hiçbir eserleri, emekleri yoktur bu ülkede.” demektedir.
Bu söylemleri duydukça beni bir düşüncedir alıyor. Acaba ben mi yanılıyorum diye üşenmeden bir yapılanlar listesi çıkardığımda hiç de söylenilen gibi olmadığını çok net gördüm:
1923 – Cumhuriyet Halk Partisi Kuruldu. (9 Eylül 1923)
1923 – CHP Genel Başkanlığına Mustafa Kemal Atatürk seçildi. (11 Eylül 1923)
1923 – Ankara Başkent ilan edildi. (13 Ekim 1923)
1923 – Cumhuriyet ilan edildi (29 Ekim 1923)
1923 – Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu kuruldu.
1924 – Hilafet kaldırıldı.
1924 – Tevhid-i Tedrisat (Öğretim Birliği) kabul edildi.
1924 – İlköğretim zorunlu hale getirildi.
1924 – Lozan Antlaşması yürürlüğe girdi.
1924 – Gölcük’te ilk tersane ünitesi kuruldu.
1924 – Devlet Demiryolları kuruldu.
1924 – İstanbul – Ankara arasında ilk yolcu uçağı seferi yapıldı.
1924 – Türkiye İş Bankası kuruldu.
1924 – Türk Kadınlar Birliği kuruldu.
1924 – Ankara ilk planlı şehir olarak tanzim edildi.
1924 – Cumhurbaşkanlığı Orkestrası kuruldu.
1924 – Türkiye Tütüncüler Bankası kuruldu.
1924 – İlk milli sigorta Anadolu Sigorta faaliyete geçti.
1924 – Bursa’da Karacabey Harası kuruldu.
1924 – Milli Sahne Ankara’da ilk tiyatro olarak kuruldu.
1924 – Topkapı Sarayı müze olarak ziyarete açıldı.
1924 – Türkiye Cumhuriyeti yazılı ilk madeni para tedavüle çıktı.
1924 – Atatürk’ün önerisiyle ismini de verdiği Cumhuriyet Gazetesi yayına başladı.
1925 – Danıştay kuruldu.
1925 – Türk Hava Kurumu (Türk Tayyare Cemiyeti) kuruldu.
1925 – İstanbul’da Liman İşleri inhisarı kuruldu.
1925 – Osmanlı’da köylülerden alınan Aşar Vergisi kaldırıldı.
1925 – Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü kuruldu.
1925 – Sanayi ve Madenler Bankası kuruluş kanunu kabul edildi.
1925 – 1920’de Atatürk tarafından kurulan Anadolu Ajansı bir anonim şirkete dönüştürüldü.
1925 – Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu kabul edildi.
1925 – Gazi Orman Çiftliği kurulmaya başlandı.
1925 – Eskişehir Cer Atölyelerinde demiryolu malzemesi üretecek birimler hizmete girdi.
1925 – Adana Mensucat Fabrikası üretime başladı.
1925 – Türkiye’nin ilk betonarme köprüsü Menderes Nehri üzerine yapıldı.
1925 – İlk Cumhuriyet altını basıldı.
1925 – Adana ve Bergama Müzeleri açıldı.
1925 – Tayyare Cemiyeti’nin katkılarıyla Ankara’da Türk yapımı ilk planör uçuruldu.
1925 – Şeker Fabrikaları kurulmasına ilişkin kanun kabul edildi.
1926 – Demir Çelik Sanayiinin kurulmasına ilişkin kanun yayımlandı.
1926 – Uluslararası saat ve takvim uygulanmasına başlandı.
1926 – Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdi. Kanunla kadın erkek eşitliği sağlandı.
1926 – Türk Telsiz Telefon Şirketi kuruldu.
1926 – Eskişehir Uçak Bakım İşletmesi açıldı.
1926 – Yabancı gemilere tanınan ayrıcalıkları kaldıran Kabotaj Kanunu yürürlüğe girdi.
1926 – İlk şeker fabrikası olan Alpullu Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1926 – Ankara otomatik telefonu işletmeye açıldı.
1926 – İstanbul’da inşaat demiri üreten ilk haddehane açıldı.
1926 – Tarım Satış Kooperatifleri ve Birlikleri kuruldu.
1926 – Amasya, Sinop ve Tokat Müzeleri açıldı.
1926 – Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası açıldı. (1950’li yıllarda kapatılana kadar toplam 112 savaş uçağı üretildi.)
1926 – Bakırköy Çimento Fabrikası kuruldu.
1926 – Uşak Şeker Fabrikası işletmeye açıldı.
1927 – Teşviki Sanayi Kanunu kabul edildi.
1927 – Bünyan Dokuma Fabrikası hizmete girdi.
1927 – Ankara – Kayseri demiryolu açıldı.
1927 – Emlak ve Eytam Bankası kuruldu.
1927 – İstanbul Radyosu yayınlarına başladı.
1927 – Samsun – Havza – Amasya demiryolları açıldı.
1927 – Bursa Dokumacılık Fabrikası açıldı.
1927 – Eskişehir Bankası kuruldu.
1927 – Ankara Arkeoloji Müzesi ve Sivas Müzesi kuruldu.
1927 – Okullarda karma eğitime geçildi.
1927 – İlk basketbol ligi düzenlendi.
1927 – İlk Köy Öğretmen Okulu Kayseri’de açıldı.
1927 – Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kağıt parası tedavüle çıkarıldı.
1927 – İzmir Müzesi açıldı.
1927 – Ankara’da Çocuk Sarayı açıldı.
1927 – İlk düzenli radyo yayını İstanbul’da başladı.
1928 – Laiklik Cumhuriyetin temel ilkesi olarak kabul edildi.
1928 – Anadolu Demiryolu Şirketi yabancılardan satın alındı.
1928 – Haydarpaşa-Eskişehir-Konya ve Yenice-Mersin Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1928 – Ankara Çimento Fabrikası açıldı.
1928 – Türk halkına okuma-yazma öğretmek için Millet Mektepleri açıldı. (1936’ya kadar 16-45 yaş arasındaki yaklaşık 3 milyon kişiye temel eğitim verildi.)
1928 – Ankara Numune Hastanesi açıldı.
1928 – Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü kuruldu.
1928 – Türk Eğitim Derneği (TED) Atatürk’ün koruyuculuğunda Ankara’da kuruldu.
1928 – Türk Vatandaşlığı Yasası kabul edildi.
1928 – İstanbul Bomonti’de Türk Mensucat Fabrikası hizmete girdi.
1928 – Amasya – Zile demiryolu açıldı.
1928 – Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki hakkındaki kanun kabul edildi.
1928 – Malatya Elektrik Santralı açıldı.
1928 – İlk defa Kadınlar Mahkemelerde Avukat olarak görev aldılar.
1928 – Kütahya – Tavşanlı demiryolu açıldı.
1928 – İstanbul’da Üsküdar, Bağlarbaşı ve Kısıklı’da tramvay hatları açıldı.
1928 – Ankara’nın ilk büyük oteli Ankara Palas açıldı.
1928 – Gaziantep’te Mensucat Fabrikası işletmeye açıldı.
1929 – Mersin- Adana demiryolu yabancılardan satın alındı.
1929 – Ankara ile İstanbul arasında telefon konuşmaları başladı.
1929 – Ayancık Kereste Fabrikası açıldı.
1929 – Trabzon Vizera Hidroelektrik Santralı hizmete girdi.
1929 – İstanbul’da Fatih-Edirnekapı tramvay hattı hizmete girdi.
1929 – Anadolu-Bağdat, Mersin- Tarsus Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1929 – Haydarpaşa Limanı yabancılardan satın alındı.
1929 – Kütahya- Emirler, Fevzipaşa-Gölbaşı demiryolları açıldı.
1929 – Deniz Ticaret Kanunu kabul edildi.
1929 – Paşabahçe Rakı ve İspirto Fabrikası açıldı.
1929 – Yeni Türk harfleriyle ilk posta pulları basıldı.
1930 – Ankara – Sivas Demiryolu Hattı ulaşıma açıldı.
1930 – Kadınlar Belediyelerde seçme ve seçilme hakkı kazandı.
1930 – Ankara’da Ziraat Enstitüsü kuruldu.
1930 – Kayseri – Şarkışla demiryolu açıldı.
1930 – Türkiye Gazeteciler Birliği kuruldu.
1930 – İstanbul Galata Köprüsü’nden 70 yıldan beri alınan köprü geçiş ücreti kaldırıldı.
1930 – Ankara Etnografya Müzesi halka açıldı.
1931 – Bursa- Mudanya demiryolu yabancılardan satın alındı.
1931 – Gölbaşı – Malatya demiryolu açıldı.
1931 – 10 ilde Bölge Sanat Okulları açıldı.
1931 – Çocuk Esirgeme Kurumu kuruldu.
1931 – Tekel Genel Müdürlüğü kuruldu.
1931 – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruldu.
1931 – Uluslararası ölçü birimleri kabul edildi.
1931 – Türk Tarih Kurumu kuruldu.
1932 – Devlet Sanayi Ofisi (DSO) kuruldu.
1932 – Samsun- Sivas demiryolu açıldı.
1932 – Diyarbakır Tekel Rakı Fabrikası açıldı.
1932 – Sanayi Teşvik Kanunu ile toplam 1473 işletme teşvikten yararlandırıldı.
1932 – İzmir Rıhtım İşletmesi yabancılardan satın alındı.
1932 – Türkiye Sanayi Kredi Bankası kuruldu.
1932 – Kütahya – Balıkesir demiryolu açıldı.
1932 – Ulukışla – Niğde demiryolu açıldı.
1932 – Halkevleri açıldı. (1951’de kapatıldıklarında 478 Halkevi, 4322 Halk Odası vardı.)
1932 – Türk Dil Kurumu kuruldu.
1932 – Türkiye Milletler Cemiyetine üye oldu.
1933 – Eskişehir Şeker Fabrikası açıldı.
1933 – Sümerbank resmen faaliyete geçti.
1933 – İstanbul – Ankara arasında düzenli uçak seferleri başladı.
1933 – Adana-Fevzipaşa demiryolu açıldı.
1933 – Ulukışla – Kayseri demiryolu açıldı.
1933 – Yerel Yönetimlere finansal yardım için İller Bankası kuruldu.
1933 – İstanbul Üniversitesi kuruldu.
1933 – Zonguldak Yatırım Bankası ve Kayseri Milli İktisat Bankası kuruldu.
1933 – Havayolları Devlet İşletmesi kuruldu.
1933 – Samsun- Çarşamba demiryolu hattı yabancılardan satın alındı.
1933 – Halk Bankası kuruldu.
1933 – Ankara’da Yüksek Ziraat Enstitüsü açıldı.
1934 – Bandırma- Menemen- Manisa demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 – İlk Türk Operası sahnelendi.
1934 – Kadınlar birçok Avrupa ülkesinden önce genel seçimlerde seçme/seçilme hakkı kazandı.
1934 – İzmir-Kasaba demiryolu yabancılardan alınarak devletleştirildi.
1934 – Keçiborlu Kükürt Fabrikası üretime başladı.
1934 – Soyadı Kanunu kabul edildi.
1934 – Turhal Şeker Fabrikası açıldı.
1934 – Isparta Gülyağı Fabrikası üretime başladı.
1934 – Kayseri Uçak ve Motor Fabrikasında yapılan ilk uçağın deneme uçuşu yapıldı.
1934 – Basmane İzmir – Afyon demiryolu yabancılardan satın alındı.
1934 – Sümerbank Bakırköy Bez Fabrikası’nın açılışı yapıldı.
1934 – İlk Süttozu Fabrikası Bursa’da açıldı.
1934 – Zonguldak Kömür Yıkama Fabrikası işletmeye açıldı.
1934 – Demiryolu Elazığ’a ulaştı.
1935 – Haftasonu tatili Cumartesi-Pazar olarak kabul edildi.
1935 – Aydın Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1935 – MTA Enstitüsü kuruldu.
1935 – ETİBANK kuruldu.
1935 – Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. kuruldu.
1935 – Türkkuşu kuruldu.
1935 – İstanbul Rıhtım Şirketi yabancılardan satın alındı.
1935 – Ankara’da troleybüs hattı işletmeye açıldı.
1935 – Fevzipaşa-Ergani-Diyarbakır demiryolları açıldı.
1935 – İlk Arkeolojik kazılar Alacahöyük’te başladı.
1935 – Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası üretime başladı.
1935 – Zonguldak Türk Antrasit Fabrikası işletmeye açıldı.
1935 – Afyon – Isparta demiryolu açıldı.
1935 – Sümerbank Kayseri Dokuma Fabrikası’nın açılışı yapıldı.
1935 – Ankara Mamak’ta Gaz Maskesi Fabrikası açıldı.
1935 – Ayasofya müze olarak ziyarete açıldı.
1935 – Ankara’da Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi açıldı.
1936 – Kabotajın Deniz Yolları İdaresi’ne geçmesi sağlandı.
1936 – Ankara Çubuk Barajı açıldı.
1936 – Motreux Boğazlar Sözleşmesi imzalandı.
1936 – Çanakkale ve İstanbul Boğazlarında askerden arındırılmış bölgelere Türk askerleri yerleştirildi.
1936 – Ankara’da Devlet Konservatuarı açıldı.
1936 – Edirne-Sirkeci Şark Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1936 – Haydarpaşa Numune Hastanesi hizmete girdi.
1936 – Sümerbank Malatya İplik ve Bez Fabrikası kuruldu.
1936 – İzmit Kağıt ve Karton Fabrikası hizmete girdi.
1936 – Elazığ Şark Kromları İşletmesi kuruldu.
1936 – İzmir Enternasyonal Fuarı açıldı.
1936 – İzmir Havagazı Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 – İstanbul Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1936 – SEKA’nın İzmit’teki fabrikasında ilk kağıt üretildi.
1936 – Ankara 19 Mayıs Stadyumu hizmete açıldı.
1937 – Sümerbank Konya Ereğlisi Dokuma Fabrikası üretime başladı.
1937 – Ziraat Bankası Kanunu kabul edildi.
1937 – Kozlu Kömür İşletmeleri yabancılardan satın alındı.
1937 – Çatalağzı – Zonguldak demiryolu açıldı.
1937 – İstanbul Resim Heykel Müzesi açıldı.
1937 – Ankara’da ilk Bira Fabrikası kuruldu.
1937 – Toprakkale – İskenderun demiryolu yabancılardan satın alındı.
1937 – Ankara’da Motorlu Tayyarecilik Okulu açıldı.
1937 – Urfa’da Ceylanpınar Devlet Üretme Çiftliği açıldı.
1937 – Sümerbank Nazilli Basma Fabrikası açıldı.
1937 – Denizbank kuruldu.
1937 – İstanbul ve Trakya Demiryolları yabancılardan satın alındı.
1937 – Diyarbakır – Cizre Demiryolu açıldı.
1937 – Yozgat Termo-Elektrik Santralı hizmete girdi.
1938 – Gemlik Suni İpek Fabrikası açıldı.
1938 – İzmir Telefon Şirketi yabancılardan satın alındı.
1938 – Ankara Radyoevi hizmete girdi.
1938 – Divriği Demir Madenleri üretime başladı.
1938 – Bursa Merinos Fabrikası faaliyete geçti.
1938 – Murgul Bakır İşletmeleri satın alındı.
1938 – Türk askerleri Hatay’a girdi.
1938 – Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü kuruldu.
1938 – Devlet Havayolları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1938 – Eskişehir İspirto Fabrikası açıldı.
1938 – İstanbul Elektrik Şirketi yabancılardan satın alındı.
1938 – Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kuruldu.
1938 – Sivas – Erzincan demiryolu açıldı.
1938 – Giresun’da Fiskobirlik kuruldu.
1939 – Ergani Bakır İşletmesi hizmete girdi.
1939 – Karabük Demir Çelik Kok Fabrikası üretime başladı.
1939 – İstanbul’da yabancıların işlettiği Tramvay Şirketi tesislerini hükümete devretti.
1939 – İstanbul’daki Tünel İşletmesi tüm tesislerini hükümete devretti.
1939 – Bursa ve Mersin elektrik tesisleri devletleştirildi.
1939 – Adana Elektrik Şirketi devletleştirildi.
1939 – Sivas Demiryolu Makinaları Fabrikası kuruldu.
1939 – Aydın’da 4000 köylüye toprak dağıtıldı.
1939 – İstanbul’da İETT kuruldu.
1939 – Fransız askerleri Hatay’dan çıkartıldı, Hatay Türkiye’ye katıldı.
1939 – Karabük Demir Çelik Fabrikası Yüksek Fırınları hizmete girdi.
1939 – Ankara Havagazı Şirketi devletleştirildi.
1939 – Karabük Demir Çelik Boru Fabrikaları hizmete girdi.
1939 – Milli Piyango İdaresi kuruldu.
1939 – Unkapanı Atatürk Köprüsü açıldı.
1939 – İlk Türk denizaltısı Haliç’te denize indirildi.
1939 – Sivas – Erzurum demiryolu açıldı. Cumhuriyetin ilk 15 yılında yapılan demiryolu 3.000 km’ye ulaştı.
1939 – Tekirdağ Şarap Fabrikası hizmete açıldı.
1940 – Kozabirlik kuruldu.
1940 – Türk Petrol Şirketi kuruldu.
1940 – Köy Enstitüleri kuruldu. (Toplam sayısı 21’i bulan köy enstitüleri 1954 yılında kapatıldı.)
1940 – İstanbul Radyo İstasyonu hizmete girdi.
1940 – Ereğli Kömür İşletmesi kuruldu.
1940 – Haliçte yapılan İkinci Türk denizaltısı donanmaya katıldı.
1940 – Taksim Gezi Parkı İstanbul’da açıldı.
1940 – Eğitim amaçlı Halk Odaları kuruldu. İlk etapta 141 Halk Odası açıldı.
1940 – Ankara’da Milli Halk Kütüphanesi açıldı.
1940 – Garp Linyitleri İşletmesi kuruldu.
1941 – Gebere Barajı açıldı.
1941 – Petrol Ofisi kuruldu.
1941 – Türk Hava Kurumu Ankara’da uçak fabrikası kurdu.
1941 – THY Yurtiçi uçuş merkezlerinin sayısı 11’e çıktı.
1942 – Ankara Etimesgut’ta üretilen ilk Türk uçağı deneme uçuşları yaptı.
1942 – Türk Devrim Tarihi Enstitüsü kuruldu.
1942 – İlköğretim seferberliği başladı.
1942 – Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü açıldı.
1942 – Dalaman ve Hatay Devlet Üretme Çiftlikleri kuruldu.
1942 – Bursa, Denizli, Mersin, Çorum ve Urfa’da Kız Sanat Enstitüleri açıldı.
1942 – İlk büyük Türk ilaç fabrikası Eczacıbaşı İlaç Fabrikası Levent’te açıldı.
1942 – Atatürk Devrim Müzesi açıldı.
1943 – Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsası Kanunu kabul edildi.
1943 – Zonguldak-Kozlu demiryolu hattı açıldı.
1943 – İstanbul’da Atatürk Bulvarı açıldı.
1943 – Ankara’da Gençlik Parkı açıldı.
1943 – Diyarbakır – Batman Demiryolu açıldı.
1943 – Seyhan Regülatörü açıldı.
1943 – Sivas Çimento Fabrikası açıldı.
1943 – İstanbul Yüzme İhtisas Kulübü kuruldu.
1943 – İstanbul’da Yıldız Parkı açıldı.
1943 – Ankara Fen Fakültesi açıldı.
1944 – Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) kuruldu.
1944 – İzmit Klor Alkali Fabrikası hizmete girdi.
1944 – İzmit Selüloz Fabrikaları işletmeye alındı.
1944 – Türk Hava Kurumu’nun Ankara’daki uçak fabrikasında 140 eğitim uçağı, ambulans uçakları ve çok sayıda planör üretildi. (Ne yazık ki; Ankara, Kayseri ve Eskişehir’deki Uçak ve Uçak Motoru Fabrikalarının tamamı kapatılmıştır.)
1944 – İzmit’te Gazete ve Sigara Kağıdı Fabrikası açıldı.
1944 – Yeşilköy’de yerli sermaye ile üretilen ilk Türk özel yolcu uçağının denemesi yapıldı.
1944 – Anıtkabir’in temeli atıldı.
1944 – İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) kuruldu.
1944 – Mersin Limanı hizmete açıldı.
1944 – Gaziantep Havaalanı açıldı.
1944 – Fevzipaşa – Malatya ve Diyarbakır – Kurtalan demiryolları hizmete girdi.
1944 – Sakarya’da Ziraat Alet ve Makinaları Fabrikası üretime başladı
1944 – İzmir’de Yüksek Ekonomi ve Ticaret Okulu açıldı.
1945 – Şirketi Hayriye devlet tarafından satın alındı.
1945 – Türkiye Birleşmiş Milletler’e kurucu üye olarak katıldı.
1945 – İskenderun Limanı hizmete girdi.
1945 – Türkiye ilk defa yerli ampul üretimine başladı.
1945 – Balıkesir, Van, Rize, Erzurum, Erzincan ve Çankırı’da liseler ve enstitüler açıldı.
1945 – Çiftçiyi ve Köylüyü Topraklandırma Kanunu kabul edildi.
1945 – Ormanlar koruma amacıyla devletin mülkiyetine geçti.
1945 – İstanbul – Londra ve İstanbul – Paris uçak seferleri başladı.
1946 – İş ve İşçi Bulma Kurumu hizmete başladı.
1946 – İşçi Sigortaları Kurumu yürürlüğe girdi.
1946 – İstanbul – Ankara arasında yataklı tren seferleri başladı.
1946 – Ankara Üniversitesi kuruldu.
1946 – Elazığ Tekel Şarap Fabrikası açıldı.
1946 – İstanbul ve Ankara Gazeteciler Cemiyeti kuruldu.
1946 – Türkiye’nin ilk çok partili seçimleri yapıldı.
1947 – Heybeliada Senatoryumu hizmete girdi.
1947 – İstanbul Açıkhava Tiyatrosu açıldı.
1947 – İşçi ve İşveren Sendikaları Kanunu kabul edildi.
1947 – Palu-Genç demiryolu açıldı.
1947 – Türkiye Dünya Sağlık Örgütüne üye oldu.
1947 – Rize Çay Fabrikası hizmete girdi.
1947 – Eskişehir Demiryolu Takım Fabrikası hizmete girdi.
1947 – İstanbul’da İnönü Stadyumu açıldı.
1948 – Köprüağzı – Maraş demiryolu açıldı. Açılan son demiryolu hattı oldu.
1948 – Çatalağzı Termik Santralı hizmete girdi.
1948 – Türkiye Milli Talebe Federasyonu kuruldu.
1948 – Milli Kütüphane hizmete girdi.
1948 – Ankara Etimesgut’ta kurulan Uçak Motor Fabrikası hizmete girdi.
1949 – Porsuk Barajı açıldı.
1949 – Emekli Sandığı kuruldu.
1949 – Türkiye İnsan Hakları Bildirgesini onayladı.
1949 – Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü kuruldu.
1949 – İstanbul’da Kartal- Yalova araba vapuru hattı açıldı.
1949 – Sümerbank Ateş Tuğla Fabrikası Filyos’ta açıldı.
1949 – Muş’ta Alparslan Devlet Üretme Çiftliği kuruldu.
1949 – Murgul Bakır İşletmeleri üretime başladı.
1949 – Türkiye Avrupa Konseyi’ne kabul edildi.

Dikkat edilecek olursa bu süreçte, sanayiye, eğitime ve sanata yatırım yapılmış, ülkenin kalkınması yanında kültürel kalkınmanın da yolu açılmıştır. Bu süreçte borç alınmadığı gibi Düyun-u Umumiye’ye olan borçlar da kapatılmıştır. Yabancılara toprak satmak şöyle dursun, aksine onların ellerindekiler satın alınmış. Üstelik savaştan yeni çıkmış bir ülke olmasına rağmen Türkiye, 1929 -1932 arası dünya tarihinde şu ana kadar yaşanan en büyük kriz olan “Dünya Ekonomik Bunalımı” dönemi Türkiye’yi teğet bile geçememiştir.
O dönemlerde genç Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin elbette ki ufak tefek hataları olmuştur. Ancak o günün yoksulluğu ve savaş zamanlarını göz önüne getirdiğinizde bunlar görülesi hatalar dahi değildir çoğu zaman. Şimdi kalkıp CHP’yi o zaman ki hatalar için yargılamanın mantığı yoktur. Ki bu yargılama bize bir şey kazandırmayacağı gibi bizi özümüzden uzaklaştıracak ve ülkeyi daha da kötü noktalara sürükleyecektir. Bugün iktidarda olanlar,bütün bu yapılan yatırımları ve emperyalizmin ellerinden alınarak devletleştirilen işletmeleri, tekrar emperyalistlere satmadılar mı? Neden diye sormak gerekmiyor mu?
Bir iktidar ülkesine sebep ne olursa olsun geçmişiyle geleceğiyle sahip çıkmak durumundadır. Sahip çıkmadığında neler olduğunu gözlemlemeyen var mı?
***
28 Haziran 2017 Çarşamba
ARZU KÖK: KİMDİR YAZAR?
Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
ARZU KÖK : KİMDİR YAZAR?
Tomris Uyar bir dönem bir derginin kendisine yönelttiği bir sormacaya yanıt verirken şöyle diyordu: "Kimdir yazar? Herhangi bir yerde kitabı yayınlanmış olan mı? O kitabı okurun gözüne sokabilmek, ne olursa olsun satabilmek için yazarlık sorunları, ülke sorunlarından çok satış sorununu halletmeye kafa yoran, zaman harcayanlar mı? Bütün yazarlığı hükümet yanlısı sözlerinde toplayan mı? Demokrasi savunuculuğuna kendinden başka hiç kimseyi layık görmeyip, eylemlerinde demokrasi düşmanlığının daniskasını yapanlar mı? Aydın sorumluluğunu tepetaklak edip bu konularda sempozyumlar düzenleyenler mi? Salt kendisinin var olabilmesi için başka yazarlara, sistemden önce ve gayretli dar ağaçları hazırlamaya yeltenenler mi? Yoksa böyle bir cellatlığa yeltenenlerin yanında ivedilikle yer almaya çalışanlar mı? Kendisiyle ve yazdıklarıyla hesaplaşmaksızın, kendini sözüm ona halkın kurtarıcılığına adayan mı? Yüksek sesle yalanı lanetleyip, alçak sesle yalandan başka bir şey söylemeyen mi? Yaratı sorunlarından çok, gözü dönmüş mülk düşkünlüğünü kafasından geçiren mi?" Yani kendisine sorulan soruya yine çok çarpıcı soru ve sorularla yanıt veriyordu? Evet gerçekten kimdir yazar?

Bir yazarın meselesi doğru şekilde nasıl yazılacağı ve neyin doğru olduğunun bulunmasıyla, okuyan kimsenin deneyiminin bir parçası olabilecek şekilde onun nasıl sunulacağıdır. Bundan daha zoru yoktur. Bu zoru başaranlar ise ya yaşarken ya da bazen ölümünün sonrasında bir şekilde okuyucunun gönlüne kurulacak tahtla ödüllendirilir.

İyi yazarlar üretemeyen sadece tek bir yönetim biçimi vardır ve bu sistem faşizmdir. Öyle ki faşizm zorbalar tarafından söylenmiş bir yalandır. Yalan söylemeyecek hiçbir yazar faşizm bünyesinde yaşayamaz ya da çalışamaz. Çünkü faşizm bir yalandır; yazınsal kısırlığa mahkûm edilmiştir. Ve geçmiş olduğunda, çok iyi bilinen ve son birkaç ayda çok azımızın kendi gözleriyle görmüş olduğu kanlı ölümler tarihi dışında, hiçbir tarihi olmayacaktır.

Geçenlerde gördüğüm bir anket, halkın basına ve yazarlarına hiç güvenmediğini ortaya koydu. Çok merak ediyorum memnun oldunuz mu bu anket sonuçlarından? Hoşunuza gitti mi?

Halkın sorunlarına eğilen, onlara icabında yol gösterici olacak, önder olacak yazarlarına, aydınlarına halk güvenmiyor. Aydınına güvenmeyen bir halk!... Ne kadar kötü bir durum. Nerede kaldı aydın olmanın, yazar olmanın gerekleri?

Nazım yıllar öncesinden diyor ki; "Gerçek şair, kendi aşkı, kendi mutluluğu ve acılarıyla uğraşmaz.. Onun şiirlerinde halkın nabzı atmalıdır. Şair başarılı olmak için, yapıtlarında maddi yaşamı aydınlatmak zorundadır. Gerçek yaşamdan kaçan ve onunla bağıntısız konuları işleyen kimse, saman gibi anlamsızca yanmaya yargılıdır." İşte onu büyük şair yapan da bu dediklerini uygulamış olmasıdır. Şimdi bir düşünün bakalım aradan bunca yıl geçmesine rağmen neden aşılamamıştır Nazım?

Sanatta tarafsızlığın bir erdem sayıldığı günümüzde, insanlık davasını açıkça savunmak aslında örnek alınası bir davranış ve onurdur. Ancak "günümüzde böylesi kaç tane?" diye sorası geliyor insanın çoğu zaman.

Yazık ki egemenlere sadakat yeminiyle bağlanmış satılık zihniyetler; halktan, insanlıktan yana olmaktansa egemenin yanında esas duruşa girmeyi erdem sayar olmuşlardır. Bu esas duruş gereği olarak da kendilerince gerekçelendirmelerle, bilim adamları ülkenin bekası uğruna farklı halkları katliamdan geçirmenin kolaylaştırıcı yöntemlerini bulmuşlar, yazarlar ve şairler de bu durumu katlanılır kılmak için kullanmışlardır kalemlerini.

Bilgi ve bilimin insanlığa değil de devletlerin çıkarlarına hizmete sunulması bilim insanlarının ve yazarların kirlenmesi için yeter de artar bile. Zihinlerin kodlanmasını devletin isteğine göre ayarlayanlar elbette ki doğayı ve insanlığı da öteler. Bizde olan da budur.

Adorno, "Gözünüzdeki kıymık en büyük büyüteçtir" der. Ne yazık ki gözlerindeki kıymığı görmeden kendilerini, kişiliklerini kusursuz görüp "vatan, millet, sakarya" hamasetiyle göğüslerini rüzgarda şişmiş yelkene çevirmişlerdir. Oysa büyük bir foseptik çukurunda debelendiklerinin farkında bile değiller. Ne hazin bir durum…

Geçenlerde sözde bir bilim adamı, yazar; "Telefonla beni arayan bir Paşa olursa hemen ayağa kalkar, önümü ilikler ve esas duruşa geçerim" diyordu. Ve yazıktır ki böyleleri bugün benim ülkemde sıradan görülür olmuştur. Zira onun gibi davrananların sayısı her geçen gün artmakta…

Jean Paul Sartre "Aydın, üzerine olmayan şeyleri iş edinendir" demiştir. Söylemini erdemiyle bütünleştirenler ise geçek aydınlardır. Hayat denilen tahterevallide erdemlilerin yanında yer almak, iktidar ve devletin kirliliğinden kurtulmak, insan olmak demektir. Ki insan olmanın erdemi en büyük hedefimiz olmalı değil mi? Aksi halde ruhsuz robotlara dönüşüp her şeyi peşin olarak kabul etmiş sayılırız ki bunun insanlıkla bağdaşır bir yanı yoktur..

'Zihinsel üretimlere hak ettiği değer verilmelidir" denir ve doğrudur. Ancak yaşamın doğasını reddederek kişiliklerini, bilgi ve birikimlerini insanlığın aleyhine egemenlere satmaları kabul edilir bir durum değildir. Zavallılaşmanın dışında kalıp, sevgi ve vicdan ölçülerini baz alanlar ise her zaman baş tacı olmuştur zaten, olacaklardır da sonsuza değin.

Otto Rene Castıllo'nun Ülkü Tamer çevirisiyle "Tarafsız Aydınlar" şiiriyle son vermek istiyorum sözlerime:
"1
Tarafsız aydınları yurdumun
sorguya çekilecek günün birinde
en basit insanları tarafından halkımızın.
Soracaklar onlara ne yaptılar diye
ağır ağır ölürken ulusları,
tatlı bir ateş gibi ufacık, bir başına.
Kimse sormayacak onlara giysilerini,
uzun öğle uykularını yemek sonrasında,
bilmek istemeyecek kimse anlamsız uğraşlarını,
hiçlik konusunda görüşlerini,
nasıl para kazandıklarını felsefe yaparak.
Sorguya çekilmeyecekler Yunan mitolojisi konusunda,
nasıl iğrendikleri konusunda kendi kendilerinden,
korkuyla ölürken içlerinde bir şeyler.
Sormayacaklar nasıl vardıklarını
Doğrulara, yalanın gölgesinde.

2
O gün basit insanlar, tarafsız aydınların
kitaplarında, şiirlerinde yer almayanlar,
her gün ekmek getirenler onlara,
süt getirenler, çörek ve yumurta getirenler,
giysilerini dikenler, arabalarını sürenler,
köpeklerine, bahçelerine bakanlar,
onlar için çalışanlar, gelip soracaklar:
"Ne yaptınız acı çekerken yoksullar
içlerindeki sevgi ve yaşam sönüp giderken?"

3
Tarafsız aydınları güzel yurdumun,
cevap veremeyeceksiniz.
Yiyip bitirecek sizi bir sessizlik kuzgunu.
Yüreğinizi kemirecek zavallılığınız.
Susup kalacaksınız kendi utancınızla."
Arzu KÖK http://arzu-kok.blogspot.com.tr/2017/06/kimdir-yazar-arzu-kok.htmla45UyF587661-170628191012 Oraj Poyraz At 0raj.p0yraz@neomailbox.net 0raj.p0yraz@neomailbox.net
2017/06/28 21:25 2 65 alelma@yahoogroups.com
--
Herkes evinin onunu supururse sokaklar temiz olur.
Konfucyus
Peygamberden mucize istegi
TAHA 133.onlar: (muhammed) bize rabbinden bir mucize getirmeli degil miydi?
Dediler.
Once gelen kitaplardakinin apacik delili (Kur an) onlara gelmedi mi?
YUNUS 20.ona (muhammed e) rabbinden bir mucize indirilse ya!
Diyorlar.De ki: gayb ancak Allah indir.
Bekleyin (bakalim) ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
ENBIYA 5 hayir, dediler, (bunlar) sacma sapan ruyalardir; bilakis onu kendisi uydurmustur; belki de o, sairdir.(eger oyle degilse) bize hemen, oncekilere gonderilenin benzeri bir ayet getirsin
ENBIYA 6.bunlardan once helak ettigimiz hicbir belde iman etmemisti; simdi bunlar mi iman edecekler?
RA D 7.kafirler diyorlar ki: ona rabbinden bir mucize indirilseydi ya!
(halbuki) sen ancak bir uyaricisin ve her toplumun bir rehberi vardir.
Suleyman Celik: SEVR ANTLASMASI NDAN GUNUMUZE
scelik44@gmail.com
10 Agustos 1920 de Osmanli Imparatorlugu ile Birinci Dunya Savasi nin galipleri arasinda, Turk Ulusu nun olum fermani olan Sevr Antlasmasi imzalandi.
Internette kolayca bulabileceginiz Sevr haritasinda gorececeginiz uzere Osmanli ya, Sultan in halifecilik oynamasi icin, kucuk bir yer birakilmaktadir. Gercekte Muslumanlarin halifesi rolunu oynayarak Ingiltere nin kuklasi olmasi ve onun Islam ulkelerini somurmesine tinsel aracilik yapmasi dusunulmustur.
Aslinda Osmanli ya birakilan bolgenin Karadeniz kiyisinda, bir Pontus Rum Devleti kurulmasi icin Ingiltere soz vermistir. Yani gercekte Turklere Ic Anadolu da denizi olmayan kucuk bir alan birakiliyordu.
Turkiye Buyuk Millet Meclisi (Gazi Meclis) 19 Agustos ta aldigi kararla bu antlasmayi gecersiz saydi. Imzalayanlari ve onaylayanlari Vatan Haini ilan etti. 7 Ekim de Ankara Istiklal Mahkemesi Sevr i imzalayan Hadi Pasa, Riza Tevfik, Resat Halis ve Damat Ferit Pasa yi idama mahkum etti.
Imkansizi mumkun kilan Buyuk Dahi Gazi Mustafa Kemal Pasa nin onderliginde bir araya gelen Turk Ulusu, Ulusal Kurtulus Savasi sonunda kendisine bu antlasmayi dayatanlari dize getirerek olum fermanini kabul etmedigini dunyaya duyurdu. Ardindan Lozan Baris Antlasmasiyla Sevr tarihin cop sepetine atildi. Ne yazik ki gunumuzde Lozan tartisilir olmus, onun bir yenilgi oldugunu one surenler ortaya cikmistir. Boyle sapkinlara Sevr haritasini gosterin. Baska soze gerek yok.
Ancak emperyalistler kolay kolay pes etmezler. Bizim planlarimiz uzun erimlidir. Gerceklesmediginde bekletir ve kosullar olustugunda yeniden ortaya sureriz derler.
Ingiliz Bas Delegesi ve muttefiklerinin sozcusu Lord Curzon Ismet Pasa ya Lozan da demistir ki bak general, tum isteklerimizi ret ediyorsun. Bunlari ben cebime koyuyorum. Ulken harap ve yoksul. Para bizde ve (yaninda bulunan ABD Delegesi Amiral Bristol u gostererek) bunlarda var. Yarin borc almak icin gelip onumuzde diz cokeceksin. O zaman cebimdekileri cikarip hepsini alacagim.
Lord Curzon Ataturk doneminde cebine koyduklarindan zirnik alamamis, hatta dostlugunu kazanmak icin Krallarini ayagina gondermislerdir. Fakat ne yazik ki Ataturk ten sonra gelenler Lozan in kazanimlarini, ozellikle 2.Dunya Savasi sonrasinda Ingiltere nin yerini alan ABD ye kaptirmislardir.
Sovyetler Birligi nin dagilmasiyla dunyanin tek super gucu olan ABD hedef buyutmus, mazlum uluslarin ulusal devletlerini toptan ortadan kaldirmaya karar vermistir. Medyayi, yazarlari, (sozde) bilim insanlarini, ozellikle yerel isbirlikci/hain etki ajanlarini kullanarak kuresellesme ve dunya vatandasligi masallari ile ulusal devletleri cagdisi ilan eden, ulusal kahramanlari gozden dusurmeye, ulusal refleksleri koreltmeye yonelik; ote yandan din ve mezhep ayriliklari ile mikro milliyetcilikleri one cikaran butuncul bir bilgi kirliligi (desinformasyon) olusturma ve beyin yikama kampanyasi baslatildi. Yeni planlar yapildi, taktik ve stratejiler gelistirildi. BOP ve bunun gelistirilmisi GOP bu kapsamda yapilan planlardir. Bu planlar cercevesinde Sevr benzeri yeni haritalar servis edilmeye baslandi.
Bu yeni emperyal stratejiyi goz onune alarak, ulkemizde son yillarda yasananlari, yazilanlari, konusulanlari dusunun ve buna gore yeni haritalari yeniden degerlendirin.
Ataturk e ve silah arkadaslarina, Rauf Denktas a vb. yapilan saldirilari buna gore degerlendirin. Ulkenin bolunmez butunlugu icin canini ortaya koymus, gazi olmus ulusal kahramanlarimizi intihara surukleyecek derecede, alcakca yapilan saldirilari dusunun.
Ulusal birligimizi simgeleyen ozdeyislerin ortadan kaldirilmasini, TC nin resmi dairelerin logosundan silinmesini, andimizin yasaklanmasini ve en onemlisi bayragimizin yakilmasi, hatta askeri garnizonda gonderinden indirilmesini, buna karsilik bolucu teror orgutunun bayragi ile elebasinin posterlerinin her yere asilmasini toplumun bir tepki vermeksizin sessizce izlemesini buna gore degerlendirin.
VE TEKRAR TEKRAR IYI DUSUNUN! NEREYE GIDIYORUZ?..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder